Yeryüzünden insanlar yok olursa...
Bugün etrafımızda gördüğümüz her şey insanlara hizmet ediyor. Etrafımızda olup biten her şeyi kendi penceremizden görüp o şekilde anlamlandırmaya çalışıyoruz. Tüm dünya, insanı baz alan ve diğer her şeyi bu bakış açısına göre şekillendiren bencil bir düşüncenin parçası. Hepimiz kendimizi çok önemli görüyoruz. Dünyanın sonu, insanlığın yok oluşu konulu bilim kurgu filmleri çekiyoruz, sanki insanlık yok olursa her şey bir anda yok olacakmış gibi. Fakat insanlık kendi eliyle dünyayı mahvetmeye devam ediyor. Zaten bu gidişle insanlığın sonunu yine insanlığın kendisi getirecek.
Profesör Jens Christian Svenning ve Dr. Soren Forby yaptıkları araştırmalar sonucunda Kuzey Avrupa ve dünyanın birçok bölgesinde azalan memeli canlılara dikkat çekerek yaptıkları çalışmalar sonucunda insanlığın çevre kirliliği ve daha birçok etmen nedeniyle ekosisteme zarar verdiklerini bunun Afrika’da diğer bölgelere göre çok alt düzeyde olduğunu çünkü Afrika’da insanların doğaya minimum düzeyde müdahale ettiklerini ortaya koydu.
Başka bir araştırma sonucuna göre dünya üzerindeki en yırtıcı tür insan. Çünkü başka hiçbir canlı ekosisteme insanlar kadar zarar vermiyor.
Çok önemli gördüğümüz ve parçası olduğumuz insanlığın, evrenin merkezi olduğunu düşünmek, diğer her şeyi yok saymak ancak şişkin bir egonun ve akıl tutulmasının ürünü olabilir.
Hepimiz galaksideki küçük bir gezegende yaşıyoruz. Milyarca yıllık bir birikim sayesinde bugün geldiğimiz noktada oluşturduğumuz hiyerarşik bir canlılar sistematiğinin en tepesinde olduğumuzu düşünüyoruz. Dünyanın bizim etrafımızda evrenin de dünyanın etrafında döndüğüne inanıyoruz. Oysaki üzerinde yaşadığımız gezegen evrende küçük bir noktadan ibaret. Bizler ise bir gün yaşamı sona erecek olan birer canlıyız.
Bilim insanlarının tahminlerine göre ise insanlık yok olduktan 35 bin yıl sonra bile dünya insanlığın doğaya verdiği zararı tamir etmeye devam edecek. İnsanlığın endüstriyel atıkları sonucunda toprakta birikmeye başlayan kurşun ancak 35 bin yıl sonra topraktan temizlenmiş olacak.
Dünya, Güneş’teki değişimlere bağlı olarak daha da ısınmaya başlayacak. En az bir milyar yıl boyunca da, ilk zamanlardaki gibi bir mikrobik yaşam, varlığını devam ettirecek. Yani neredeyse başladığımız noktaya geri dönmüş olacağız.
Tüm bu veriler insanlık yok olursa evrenin yok olmayacağını hatta belki de evrenin çok daha huzurlu bir yer olacağına işaret ediyor. Çok geç olmadan kendimize gösterdiğimizin önemi doğaya ve diğer türlere de göstermemiz gerek. Belki böylece şişkin egolarımızdan biraz olsun sıyrılmış ve gerçeklerle yüzleşmiş oluruz.
Yaşam ölürse... |
Profesör Jens Christian Svenning ve Dr. Soren Forby yaptıkları araştırmalar sonucunda Kuzey Avrupa ve dünyanın birçok bölgesinde azalan memeli canlılara dikkat çekerek yaptıkları çalışmalar sonucunda insanlığın çevre kirliliği ve daha birçok etmen nedeniyle ekosisteme zarar verdiklerini bunun Afrika’da diğer bölgelere göre çok alt düzeyde olduğunu çünkü Afrika’da insanların doğaya minimum düzeyde müdahale ettiklerini ortaya koydu.
Başka bir araştırma sonucuna göre dünya üzerindeki en yırtıcı tür insan. Çünkü başka hiçbir canlı ekosisteme insanlar kadar zarar vermiyor.
Çok önemli gördüğümüz ve parçası olduğumuz insanlığın, evrenin merkezi olduğunu düşünmek, diğer her şeyi yok saymak ancak şişkin bir egonun ve akıl tutulmasının ürünü olabilir.
İnsan yok olursa dünya yok olur mu? Peki, dünya yok olursa güneş sistemi yok olur mu?
Evrende ne kadar küçük görünüyoruz değil mi?Hepimiz galaksideki küçük bir gezegende yaşıyoruz. Milyarca yıllık bir birikim sayesinde bugün geldiğimiz noktada oluşturduğumuz hiyerarşik bir canlılar sistematiğinin en tepesinde olduğumuzu düşünüyoruz. Dünyanın bizim etrafımızda evrenin de dünyanın etrafında döndüğüne inanıyoruz. Oysaki üzerinde yaşadığımız gezegen evrende küçük bir noktadan ibaret. Bizler ise bir gün yaşamı sona erecek olan birer canlıyız.
Bilim insanlarının tahminlerine göre ise insanlık yok olduktan 35 bin yıl sonra bile dünya insanlığın doğaya verdiği zararı tamir etmeye devam edecek. İnsanlığın endüstriyel atıkları sonucunda toprakta birikmeye başlayan kurşun ancak 35 bin yıl sonra topraktan temizlenmiş olacak.
Şişkin egolarımızdan sıyrılıp gerçeklerle yüzleşme zamanı
3 milyar yıl sonra bile yaşam her ne kadar bizim hayal edemeyeceğimiz formlarda bile olsa, devam edecek. 4,5 milyar yıl sonra ise ABD’deki yarım milyon ton Uranyum-238 maddesi, henüz yarı ömrünü tamamlamış olacak.Dünya, Güneş’teki değişimlere bağlı olarak daha da ısınmaya başlayacak. En az bir milyar yıl boyunca da, ilk zamanlardaki gibi bir mikrobik yaşam, varlığını devam ettirecek. Yani neredeyse başladığımız noktaya geri dönmüş olacağız.
Tüm bu veriler insanlık yok olursa evrenin yok olmayacağını hatta belki de evrenin çok daha huzurlu bir yer olacağına işaret ediyor. Çok geç olmadan kendimize gösterdiğimizin önemi doğaya ve diğer türlere de göstermemiz gerek. Belki böylece şişkin egolarımızdan biraz olsun sıyrılmış ve gerçeklerle yüzleşmiş oluruz.
Hiç yorum yok:
Düsüncelerinizi bizimle paylaşın...